İlker Özbahar
Doğa Araştırmaları Derneği
Doğa Araştırmaları Derneği olarak Ankara İl Av Komisyonu toplantılarına uzun süredir katılıyoruz. Bu toplantılara Dernek adına ben katıldığım için sizlerle deneyimlerimi paylaşmak istedim. Siz de bir ilin Av Komisyonuna katılırsanız bu yazıdan faydalanabilirsiniz umarım.
Öncelikle Av Komisyonlarının yapısını anlatarak başlayalım. İl av komisyonları vali ya da ilgili vali yardımcısının başkanlığında toplanan bu komisyonun içinde yer alan kurumlar “Merkez Av Komisyonu, İl ve İlçe Av komisyonlarının Görevleri, Çalışma Esas ve Usullerine Dair Yönetmelik” tarafından belirlenmiştir.
Komisyon; başkan Vali/Vali yardımcısı olmak üzere, Tarım ve Orman Bakanlığının iki temsilcisi, Orman Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü, Jandarma teşkilatının il temsilcileri, gönüllü kuruluş ve üç adet avcı temsilcisi olarak toplam 11 kişiden oluşur. Komisyon salt çoğunlukla (üye sayısının yarısından bir fazlası) toplanır ve kararları da salt çoğunlukla alır. Eşitlik halinde komisyon başkanının oyu iki oy sayılır.
Aslında birçok ilde o ilin av komisyonuna kararlarını gönderen ilçe av komisyonları da bulunuyor. İl komisyonundaki yapının benzeri aynı şekilde ilçede de kurulur ve ilçeye ilişkin av kararlarını alan bu komisyon kararları il komisyonuna gönderir. İlçe komisyonlarında alınan kararlar ise il komisyonunda gerekçe gösterilerek değiştirilebilir.
İl komisyonunda her yıl il sınırları içinde avlanacak av hayvanlarının türleri ve sayıları, ava açılan ya da kapatılan alanların sınırları, yasaklanan avlanma yöntemleri ve diğer konularda kararlar alınır.
İl komisyonunda alınan kararlar ise Merkez Av Komisyonuna gönderilir. Merkez Av Komisyonu ise 2020 yılında yapılan son değişiklikle birlikte 25 kişiden oluşuyor. Bu komisyonda bölgelerden gelen dokuz avcı temsilcisi, bir özel avlak temsilcisi, doğa koruma konusunda çalışan sivil toplum örgütlerinden dört temsilci, iki adet bilim insanı ve ilgili Bakanlıklar ve Genel Müdürlüklerin temsilcileri olmak üzere 8 katılımcı bulunuyor. Merkez Av Komisyonu Tarım ve Orman Bakanı ya da Bakan Yardımcısının başkanlığında toplanır, kararlarını salt çoğunlukla alır. İl av komisyonunda olduğu gibi Merkez Av Komisyonu da il av komisyonlarından gelen kararları gerekçeli bir şekilde değiştirebilir.
Doğa Korumacıların Av Hayvanları Konusunda Bilgi Sahibi Olması Kritik Önem Taşıyor
Bu komisyonlara uzun süredir katılan bir doğa korumacı olarak yeni katılımcılara bazı tavsiyelerde bulunmak isterim. Öncelikle alınan kararların hepsine katılmamız zaten mümkün değil, mutlaka itiraz edeceğimiz yerler vardır. Ancak kararların salt çoğunlukla alındığını unutmamalıyız, eğer bir sonuç almak istiyorsak diğer kurum temsilcilerini de ikna etmemiz gerekir. Bu sebeple ilk olarak doğa koruma adına katılan bir kurum temsilcisi olarak en az komisyondaki avcılar kadar konuya hakim olmanız gerekir.
İlinizde hangi alanlarda av yapılıyor, hangi türler ne zaman vuruluyor bunları öğrenmeniz gerek. Daha sonra bu türlerin sayıları ve nesli tehdit altında olan türlerin dağılımı, hangi türün ilinizde hangi mevsimde bulunduğunu, hangi mevsimde, hangi ekosistemde, ne kadar yavru yaptığını da bilmeniz önemli. Çünkü görüşlerinizin komisyon üyelerince dikkate alınmasının en önemli yolu bilginizin saygınlığını göstermenizdir.
Avcı üyeler çoğunlukla komisyonda sizden daha uzun süredir bulundukları için bu tecrübelerini komisyonu yönlendirmek amacıyla kullanabilirler, doğruluğu kesin olmayan veya kulaktan dolma bilgileri kanıtlanmış net gerçekmiş gibi sunabilirler. Ben ne yazık ki birçok kez şehir efsanelerinin gerçekliği üzerinden tartışma yürütmek zorunda kaldım, hatta yüksek seviyede demagoji içeren diyaloglar da yaşadık.
Tezlerinizi Bilimsel Verilerle Destekleyin
Bu tür durumlarda benim önerebileceğim en doğru yöntem, yapılmış bilimsel çalışmalar ve izleme sonuçları üzerinden hareket edilmesi olacaktır. Tartışmayı iki kutuplu sürdürmek yerine karşı tarafın iddiası hakkında daha doğru ve bilimsel kanıtların varlığını sorgulamak ve konu hakkındaki düşüncelerinizi objektif kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlanmış çalışmalarla desteklemek komisyon için daha uygun ve yol gösterici bir tavır olacaktır.
Bu konuda faydalanabileceğiniz değişik kaynaklar var. Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanmış küresel ve bölgesel kırmızı listeler ve ülkemizde her yıl düzenlenen Kış Ortası Su Kuşu Sayımları (KOSKS) gibi izleme faaliyetleri bu konuda sizlere yardımcı olabilir. Bu tür kaynakları incelemekte ve toplantıya katılmadan önce gerekiyorsa bir konuyla ilgili bir kuruluştan ya da uzmandan yardım istemenizde fayda var.
Bunların dışında faydalanabileceğiniz birkaç bilimsel gerçek de var. Özellikle yaban domuzu gibi hayvanların tarımsal açıdan verdiği zararlar her yıl özel avlanma talepleri ile karşılaşmamıza sebep oluyor. Avcı temsilcileri bu tür genel talepleri özellikle sürek avı düzenlenmesi için kullanmaktadırlar. Ancak yaban domuzuna ait bu tür şikayetlerin son yıllarda birçok bölgeden geldiğine de şahit olduğumuz için genel bir artış olduğunu söylemek mümkün.
Yine de bu tür artışlar için sürek avının geçerli ve kalıcı bir çözüm olmadığını belirtmekte fayda var. Yaban domuzu gibi hızlı üreyebilen türlerin kontrolünü sağlayan yırtıcı memeli türlerin azalması sonucu ortaya çıkan bu artışın hayvanları vurmakla dengelenmeyeceğini, ekolojik dengenin kurulmasının ancak gerçekçi bir çözüm olacağını belirtmek gerekir. Bunun için de özellikle kurt, çakal gibi türlerin avının engellenmesi önemli bir önlem olabilir. Yırtıcı memeli türlerinin diğer türler üzerindeki baskılama etkisini yadırgamamak gerekir, yaban domuzu populasyonlarının dengelenebilmesi ancak bu yolla mümkündür. Bunun gibi ekolojik temelli ilişkiler üzerinde kanıtlanmış gerçekler yoluyla hareket ederek komisyondaki kişileri doğru bilgilendirmek ve yönlendirmek biz doğa koruma derneklerinin en temel görevidir.
Bunun için araştırmak ve bilgilenmek sizin için en etkili mücadele yöntemi olacaktır diye düşünüyorum.
Doğa Koruma Örgütlerine Sorumluluk Düşüyor
Ancak, bütün bunları yapmış olmanız da bazen yeterli olamıyor. Bazı yıllarda komisyonun yapısı gereği sözlerimin ve görüşlerimin dikkate alınmadığı toplantılar da oldu. Bütün toplantı kararlarına katılmasanız da, katılmadığınız kararlar hakkında toplantı tutanağının altına şerh düşmeniz faydalı olacaktır. Sonuçta il av komisyonunda alınan kararlar Merkez Av Komisyonuna gönderiliyor, en azından bu komisyonda kararların oybirliği ile alınmadığını göstermek ve Merkez Av Komisyonunda bu kararların yeniden gözden geçirilmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Komisyonlarda her yıl sürekli katılım sağlar ve bilimsel temelli görüşlerle katkı sağlarsanız ilk yılda olmasa bile daha sonraki yıllarda etkili olacağını düşünüyorum. Temennimiz bu komisyonlara bütün illerde doğa koruma konusunda ilgili sivil toplum örgütleri tarafından katkı sağlanması ve av düzenlemeleri konusunda doğa koruma örgütlerinin daha fazla etkin olmasıdır.