Hepimizi etkileyen ve başta devletler ve şirketler olmak üzere herkese sorumluluk yükleyen iklim krizi üzerine daha fazla düşünmek için bültenimizin bu sayısını iklime ayırdık. Bülteni okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Küresel iklim krizi son yıllarda birçok coğrafyada çok farklı doğa olayları ile “Geldim ve böyle giderseniz sizleyim” diyor ama bizler iklim krizi inkarcılığını daha yeni bırakmaya başladık. İnkarcılığı bırakıp harekette geçmemizin ne kadar elzem olduğunu, son 2-3 yıl içerisinde yaşadığımız yangınlar, fırtınalar, seller, heyelanlar, kuraklık, asitleşme, canlıların popülasyonlarında aşırı dalgalanmalar,
Türkiye birkaç on yıl içinde “su fakiri” statüsünde bir ülke olacak. Uzmanlar uzun süredir var olan tehlikeye dikkat çekseler de “yetkililerin” gözü kulağı kapalı. Üstelik sadece görmemekle duymamakla da kalmıyorlar…