Doğaya güç katan insanların hikâyeleri, sadece bir bölgeyi değil, tüm dünyayı umutla sarıyor. Bugün, Antalya’da uzun yıllar doğa mücadelesi vermiş değerli bir ismi, emekli öğretmen Saliha Altın’ı konuk ediyoruz. Hem doğaya olan sevgisinin kaynağını hem de yıllar süren çevre mücadelesini kendisinden dinliyoruz.
1. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Dernekle nasıl tanıştınız ve buradaki rolünüz nedir?
Ben Saliha Altın, emekli öğretmenim. Antalya’da yaşıyorum. Dernekle İzmir’de Türkiye Çevre Ağı’nı kurmak için yapılan toplantıda tanıştım. Antalya Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nde yönetim kurulu üyesiydim.
2. Derneğinizin kuruluş hikayesini ve misyonunu bizimle paylaşır mısınız?
Derneğin merkezi Ankara’daydı. Ben 2013 yılında katıldım. Kuruluşu çok eskiye dayanıyor, tam tarihini hatırlamıyorum. Bir yıl önce dernek kapandı.
3. Derneğiniz hangi konulara odaklanıyor ve faaliyetlerinizi nasıl yürütüyordunuz?
Antalya ve çevresindeki doğa katliamlarının durdurulması için mücadele ediyorduk. Kent meydanında basın açıklamaları yapıyor, protestolar düzenliyor ve hukuki yollarla doğa tahribatını durdurmaya çalışıyorduk. Ancak ne yazık ki sadece birkaçını engelleyebildik. Mahkeme süreçleri devam ederken, güzelim dağlarımız tahrip edildi.
4. Şu anda yürüttüğünüz en önemli projeler neler? Hangi bölgelerde ve hangi hedeflerle çalışıyorsunuz?
Şu anda herhangi bir çalışmamız bulunmuyor.
5. Gerçekleştirdiğiniz projelerden sizi en çok gururlandıran birini anlatabilir misiniz?
Akseki’nin adı gibi güzel Güzelsu Köyü’ndeki mermer ocağını, Kemer Kındılçeşme’yi ve Phaselis Antik Kenti’nin hemen yanına yapılmak istenen otele karşı yürüttüğümüz mücadelelerde başarı sağladık. Bu kazanımları diğer sivil toplum kuruluşları ve çevre dernekleriyle birlikte başardık.
6. Yerel halk, belediyeler veya diğer sivil toplum kuruluşlarıyla nasıl iş birlikleri geliştiriyorsunuz?
Bir kısmını yukarıda belirttim. Belediyeler; il, ilçe ve köylere araç temin ediyordu. Yerel halk başlangıçta bize kuşkuyla yaklaşsa da zamanla bizi benimsedi.
7. Derneğinizin faaliyet gösterdiği bölgede doğa koruma açısından en büyük zorluklar nelerdir?
Bir yıl önce Antalya’nın Beldibi ilçesinde halkın denize girebildiği tek yer olan Atatürk Parkı’na karavan park yapılmak isteniyor. Yerel halktan katılım çok az. Eski derneğimizin başkanı, platform aracılığıyla bu mücadeleyi sürdürüyor.
8. Son yıllarda bölgenizde çevre ve doğa konusunda olumlu gelişmeler yaşandı mı? Örnek verebilir misiniz?
Ne yazık ki yaşanmadı. Atatürk Parkı’na karavanlar yerleştirilmiş durumda.
9. Bölgenizde doğaya yönelik farkındalığı artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Beldibi için bir imza kampanyası düzenledik. Ancak yeterli sayıya ulaşamadık. Topladığımız imza tutanaklarını belediyeye ilettik.
10. Doğaya Güç Kat Ağı’na dahil olmanızın derneğiniz için ne gibi katkıları oldu?
Ağa katılışımızın hemen ertesi yılı derneğimiz kapandı.
11. Doğa koruma konusunda bireylere veya diğer sivil toplum kuruluşlarına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Bizler koskoca bir devle mücadele ediyoruz. Bunun çok zor olduğunu biliyorum ama yine de uğraşmak zorundayız. Doğa yoksa insan da yok.
Saliha Altın’ın sözleri, doğa mücadelesinin her aşamasında kararlılığın ve inancın önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bireysel çabaların bile nasıl büyük değişimlere yol açabileceğini görmek, geleceğe dair umudu taze tutuyor.
Başka hikayelerde buluşmak umuduyla…