22 Mayıs Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin (BÇS) metninin 22 Mayıs 1992’de kabul edilişini anmak ve sözleşmenin, protokollerinin ve ilgili eylem çerçevelerinin uygulanması için geniş çaplı desteğin sağlanması amaçlı her yıl farklı temalarla “Uluslararası Biyoçeşitlilik Günü” 22 Mayıs’ta kutlanmaktadır.

2025 yılının teması “Doğayla uyum ve sürdürülebilir kalkınma” olarak belirlenmiştir. 2025 teması ile, dünyanın dikkatini, yakın zamanda kabul edilen Gelecek Paktı’nın ruhuna uygun olarak birlikte takip edilmesi gereken iki evrensel gündem olarak 2030 Gündemi ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH’ler) ve Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi’nin (KMGBF) Hedefleri ve Amaçları arasındaki bağlantılara dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır.

2025 yılı temasının bir yandan yoksulluk ve eşitsizlik gibi tüm Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nde yer alan sosyo-ekonomik zorluklar da dahil olmak üzere, biyolojik çeşitliliğin dünya üzerindeki tüm yaşam için ne kadar önemli olduğuna dair kamuoyunun farkındalığını artırmak hedefi yanında sivil toplum örgütlerinin hedeflenen stratejilere ulaşmadaki önemine vurgu yapmaktadır.

Ülkemizin farklı bölgelerinden doğa koruma konularında doğrudan veya dolaylı payı olan sivil toplum örgütlerinden oluşan Doğaya Güç Kat Ağı olarak iklim değişikliğinin yarattığı olumsuzlukların biyolojik çeşitliliğin de kaybında ne denli hızlı ve önemli rol oynadığının farkındayız. Sürdürülebilir kalkınmanın tek ve kaçınılmaz çaresinin tüm ekosistemler düzeyinde koruma anlayışından geçtiğini biliyoruz. Ülkemizde son dönemde yaşadığımız ani seller, taşkınlar ve diğer doğal afetlerle başta tarım alanları ve ormanlarımızdaki kayıpların coğrafyamızı geri dönüşü mümkün olmayan bir felakete sürüklediğini görüyoruz. Doğaya Güç Kat Ağı olarak son genel kurulumuzda da yaptığımız çağrıyı yineliyor ve karar vericileri 22 Mayıs Uluslararası Biyolojik çeşitlilik Gününün temasına uygun tutum almaya davet ediyoruz. Diyoruz ki;

  • Doğa koruma konusunda çalışmalar yapan yerel hareketlerin dayanışma içinde güçlendirilmesi şarttır,
  • Doğa koruma statülerinin korunması ve genişletilmesi için merkezi ve yerel yöneticilerin Sivil Toplum Örgütleri ile ortak çalışmalar yapması gerekmektedir,
  • Yerel halkın karar alma süreçlerine gerçek anlamda katılımı sağlanmalı, halkın rızası olmadan hiçbir proje uygulanmamalıdır,
  • Ekolojik bütünlüğü tehdit eden her projede sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uygun olacak biçimde ülke peyzajlarının zarar görmemesi için yerel halkın sürecin parçası olması, bunun yanında maden ve enerji projelerinde çevresel değerlendirme süreçlerinin şeffaf, bilimsel ve katılımcı şekilde yürütülmesi zorunludur,

Sonuç olarak, doğamıza ve dünya biyolojik çeşitliliğine karşı sürdürülen sistematik saldırıya karşı, Doğaya Güç Kat Ağı’nın tüm bileşenleri olarak yerelden yükselen sesi ortaklaştırma kararlılığındayız. Dayanışma içinde, bilimsel veriye ve hukuka dayalı, yerel halkla omuz omuza yürütülecek mücadelelerle doğanın yanında olmaya devam edeceğiz.

22 Mayıs Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü kutlu olsun.